“1071’de Altaylardan çıkıp geldim, Malazgirt’te ne canlar verdim, koskoca bir orduyu yendim, Türkoğlu Türküm ben”
diyen Sultan Alparslan liderliğinde, kurt başlı sancağımız ve keskin kılıçlarımızla girdiğimiz bu topraklarda sayıca bizden katbekat büyük durumda olan Bizans’ı yenerek, Türk Milleti’nin kaderini değiştiren, Dünya tarihinde bir dönüm noktası oluşturan, Anadolu’yu ebedi ata yurdu yaparak, bu topraklara adalet ve medeniyet getiren Şanlı Malazgirt Zaferi’nin sene-i devriyesini kutlamanın büyük onurunu yaşıyoruz.
Bugün, bu köklü medeniyetin temsilcisi olarak, Malazgirt ruhuyla tarihi sorumluluklarımıza sahip çıkmak, dört bir yanı ata yadigârıyla bezenmiş cennet vatanımızı ve şanlı bayrağımızı korumak, gelecek nesillerimize bağımsız, hür ve müreffeh yarınlar bırakmak en önemli görevimizdir.
Sözlerime son verirken; Al Bayrak’ımızın, semalarımızda özgürce dalgalandığı bu kutsal topraklarda birlik ve beraberlik içerisinde nice bin yıllar diliyor, Malazgirt Zaferi’nin Büyük Komutanı Sultan Alparslan ve silah arkadaşları başta olmak üzere, tüm Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Dr. Erdinç YILMAZ