SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE DİYABET HAFTASI ETKİNLİĞİ

Standı ziyaret eden OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyeleri ve öğrencilerinden Diyabet Haftası Etkinliği hakkında bilgiler aldı. Üniversite Hemşirelik Bölümü öğrencileri, Üniversite Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Coşkun Özalp ile Prof. Dr. Alpaslan Dayangaç’ın da kan şekeri düzeyini ölçtüOsmaniye Korkut Ata Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından Hemşirelik Eğitim Günleri dolayısıyla Diyabet Haftası Etkinliği düzenlendi.Fen Edebiyat Fakültesi binasında kurulan stantta Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından öğrencilerin tansiyon, kan şekeri düzeyi ve beden kitle indeksi ölçümü yapıldı.Standı ziyaret eden OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyeleri ve öğrencilerinden Diyabet Haftası Etkinliği hakkında bilgiler aldı. Üniversite Hemşirelik Bölümü öğrencileri, Üniversite Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Coşkun Özalp ile Prof. Dr. Alpaslan Dayangaç’ın da kan şekeri düzeyini ölçtü. Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir? Şeker hastalığı, ya da diyabet (Diabetes Mellitus), pankreasın vücut için yeterli miktarda insülin üretememesi ya da ürettiği insülinin vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekeri nedeniyle gelişen hastalık tür ve gruplarına genel olarak verilen isimdir. İnsan vücudunun enerji ihtiyacı, alınan besinlerdeki karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Bu besin öğeleri öğütülürken ortaya çıkan en önemli parçalardan birisi “glukoz” adı verilen basit şekerlerdir. Glukoz vücudun tüm organları için en önemli besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glukozu, şekerin hücre içine girmesini ve glikojen olarak depolanmasını sağlayan ve pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonu yardımıyla kullanır. Diyabet bir kaç farklı türde görülebilir. Tip 1 diyabette vücudun doğal olarak insülin üretimi azalır. Tip 2 diyabet ile Gestasyonel diyabette ise vücut insülinin etkisine karşı direnç geliştirir. Bu iki durumun sonucunda kan şekerinin yükselmesi (hiperglisemi) durumu gerçekleşir. Henüz bütünüyle ortaya çıkmamış şeker hastalığı türüne ise gizli şeker ya da pre-diyabet adı verilir. BELİRTİLER Diyabet (Şeker Hastalığı) Belirtileri Nelerdir? Hem Tip 1 diyabet hem de Tip 2 diyabet aynı uyarı işaretlerinden bazılarını paylaşırlar. Bunların arasında başta normal öğünlerin tüketilmesine rağmen hissedilen açlık ve yorgunluk gelir. Hücrelerin glikoz almak için ihtiyaç duyduğu insülin vücut tarafından yeterli oranda üretilmezse veya hücreler vücudun ürettiği insüline karşı direnirse, glikoz alamayacağı için enerji kazanamaz. Bu da kişiyi normalden daha aç ve yorgun hissettirir. Aşırı miktarda idrar üretimi de diyabetin akut belirtilerinin başında gelir. Bu durum hiperglisemiden kaynaklanır. Aşırı idrar üretimini dengeleme çabasının bir sonucu ve diyabetin bir başka belirtisi de susama ve günlük sıvı tüketimi ihtiyacının artmasıdır. Vücut var olan sıvıları idrar ile uzaklaştırdığından, kalan faaliyetleri için çok daha az su ayırabilir. Buna bağlı olarak ağız kuruluğu ve kuru kalan ciltte kaşıntı hissedilir. Vücuttaki sıvı dengelerindeki değişiklik, göz lenslerinin şişmesine neden olabilir. Şekli değişen lensler ise doğru odaklanmakta güçlük çekecek ve bulanık görmeye neden olacaktır. Açıklanamayan ve planlanmayan kilo kayıpları ile kesik ve yaraların iyileşme süresinin normalden daha fazla olması da şeker hastalığının genel belirtileri arasındadır. Tip 2 Diyabet Nedir? Tip 2 diyabet, kandaki şeker seviyesinin (glikoz) çok yüksek olmasına neden olan ve oldukça yaygın bir durumdur. Ancak Tip 2 diyabetin belirtileri insanları her zaman kötü hissettirmediği için kolaylıkla fark edilmeyebilir. Vücudun hücrelerinin normal olarak üretilen insüline karşı direnç kazanması, bu nedenle de kandaki şekerden faydalanamaması durumudur. Aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı, stres, ailede şeker hastalığı görülmesi ve ilerleyen yaş Tip 2 diyabetin nedenleri arasındadır. Normalde görülen aşırı susama, sık idrara çıkma ve yorgunluk gibi semptomların yanı sıra kalp ve sinirlerle ilgili ciddi sorunların ortaya çıkması ihtimalini arttırır. Tip 2 diyabet kişinin günlük yaşamını hayat boyu etkileyecek bir durumdur. Kontrol altına alınması için diyet değişikliği, ilaç kullanımı ve düzenli tıbbi kontroller gerektirebilir. Tip 1 Diyabet Nedir? Tip 1 Şeker Hastalığı, ya da Tip 1 diyabet, vücudun kan şekerini kontrol etmek için yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi durumudur. Bunun sonucunda da kandaki şeker (glikoz) seviyesi çok yüksek değerlere ulaşır. Tip 1 diyabette kan şekeri seviyesini kontrol altında tutmak için günlük insülin enjeksiyonlarına ihtiyacınız duyulur. Tip 1 diyabet genellikle küçük yaşta ortaya çıkar. Vücudun kendi bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırmasından kaynaklanır. Tip 1 şeker hastalığı diyabetik ketoasidoza yani DKA’ya neden olabilir. DKA, vücutta ciddi insülin eksikliği olduğunda ortaya çıkar. Enerji için şeker kullanamayan vücut, bunun yerine vücutta bulunan depolanmış yağdan faydalanmaya başlar. Depolanmış yağ vücut tarafından kullanılırken geriye ketonlar adı verilen kimyasallar bırakılır. Bu durum kontrol altına alınmazsa ketonlar kanda birikirler ve kanın asit değerini yükseltirler. Özellikle başta çocuklar olmak üzere Tip 1 şeker hastalığı olduğundan habersiz bireyler, DKA nedeniyle kötüleşmeden teşhis edilemeyebilirler. Bu nedenle DKA’nın belirtilerini ve semptomlarını hızlı bir şekilde tedavi edebilmek için tespit etmek önemlidir. Bunlar arasında başta planlanmamış kilo kaybı gelir. Eğer vücut yiyeceklerden enerji alamazsa, bunun yerine enerji için var olan kas ve yağları yakmaya başlayacaktır. Beslenme ve hareket tarzını değiştirmeden kilo vermeye başlamanın nedeni budur. Vücudun yağ yakarken ortaya çıkardığı ketonlar mide bulantısı ve kusma hissi oluşturabilir. Ketonlar kanda hayatı tehdit edebilecek tehlikeli seviyelere kadar yükselebilir. Gastasyonel Diyabet Nedir? Gestasyonel diyabet yani hamilelikte şeker hastalığı, hamilelik öncesi yeterli insülin salgılayabilen pankreas hücrelerinin hamileliğin ilerlemesiyle birlikte yeterli insülin salgılayamamasından kaynaklanır. Bu nedenle geçmişte şeker hastalığı belirtisi olmaması durumunda dahi hamilelik boyunca kan şekeri yükselebilir. Bu durum hamilelik bitiminde genellikle kendiliğinden düzelir. Ailesinde şeker hastası bulunanlar, 30 yaş üzerinde olanlar ve fazla kilolu olanlar hamilelikte şeker hastalığı riski taşırlar. Gizli şeker nedir? Normal şartlar altında bireyin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olduğu halde şeker hastalığı tanısı koymaya yetecek değerde değilse bu durum gizli şeker ya da pre-diyabet olarak tanımlanır. Yapılan araştırmalar sonucunda gizli şekeri olan kişilerde genellikle 10 sene içinde Tip 2 diyabet görüldüğü saptanmıştır. Gizli şeker hastalığının Tip 2 diyabete dönüşmesini engellemek ve geciktirmek için sağlıklı beslenmek ve daha hareketli bir hayat tarzı benimsemenin etkili yöntemler olduğu görülmektedir. https://www.acibadem.com.tr/ Hasan KILIÇ