OSMANİYE’DE ENGELLİLER CAMİDE BULUŞTU

Osmaniye’de ilk defa “Kulluk İçin Yok Engel, Yeter ki Sen de Camiye Gel” şiarı ile yapılan Etkinlikte İl Müftüsü Ali Rıza TAHİROĞLU “Salih Amel” konusunda engelli kardeşlerimizle sohbet etti. Sohbet esnasında Din Hizmetleri Uzmanı Sultan YILDIZ ve İmam-Hatip Hakan GÜRBÜZ, işaret diliyle yapılan sohbeti tercüme ettiler. Diyanet İşleri Başkanlığınca sunulan din hizmetinin toplumun tüm kesimlerine ulaştırılması ve engelli bireylerin caminin manevi iklimi ile buluşturulması amacıyla Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan “Kulluk İçin Yok Engel, Yeter ki Sen de Camiye Gel” projesi kapsamında düzenlenen programda, engelli bireyler bir araya geldi. Diyanet İşleri Başkanlığınca “Kulluk için yok engel. Yeter ki sen de camiye gel” şiarıyla başlatılan cami engelli buluşmalarının ilki İlimiz Envarul Hamit Camiinde gerçekleştirildi.Buluşma etkinliği, manevi olarak duygusal anların yaşanmasına neden oldu. MÜFTÜ TAHİROĞLU, SALİH AMEL’İ ANLATTI Hep beraber kılınan öğle namazının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda İl Müftüsü Ali Rıza TAHİROĞLU “Salih Amel” konusunda engelli kardeşlerimize sohbet etti. Sohbet esnasında Din Hizmetleri Uzmanı Sultan YILDIZ ve İmam-Hatip Hakan GÜRBÜZ işaret diliyle yapılan sohbeti tercüme ettiler. Buluşma yapılan duanın ardından sona erdi. Buluşma programına İl Müftüsü Ali Rıza TAHİROĞLU, İl Müftü Yardımcısı Muhammed DEĞİRMENCİ, engelli grupları ve aileleri katıldı. DÜNYA HAYATI, BİR SAMİMİYET TESTİDİR Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri Ömer Aydın,Salih Amel ile ilgili açıklaması: “Camilerimizin süsü siz cemaatimizdir. Toplumun içerisinde var olan herkesin camide, ibadette buluşması en güzel buluşmadır. Özellikle bugün camimizde engelli kardeşlerimiz ve yakınlarının olması, bizlere çok daha büyük bir güzellik yaşatıyor. Hepimiz biliyoruz ki bu dünya bizler için bir durak. Yani ruhlarımız yaratıldı ve peyderpey dünyaya gönderildi. Âdem Aleyhisselam ve Havva annemizle başlayan dünya serüveni, şuanda bizlerle devam diyor. İnşallah bu hayat devam edecek, bir gün mahşer dediğimiz kıyamet koptuğunda da bu dünyadan tüm insanlar ayrılıp amellerine göre cennet veya cehennemle buluşacaktır. Özellikle bu dünya hayatı bir samimiyet testidir, bir gönül testidir. Yani insanların varlıklarını nasıl yöneteceği, yokluklarıyla nasıl idare edebileceğini göstermesidir. Yüce Allah, insanları bu dünyaya bir samimiyet, bir imtihan için göndermiştir. Her insanın hayatında mutlaka yokluklar olur. Bazen sağlık açısından, bazen maddi açıdan, bazen farklı sınavlarla insan imtihan edilir. Yine toplumumuzun en önemli imtihanlarından birisi, bizlere emanet edilmiş olan engelli kardeşlerimizdir. Engelli kardeşlerimiz, bizler için bu toplumdaki emanettir. Allah bir kuluna göz verdiyse ve gözleri görebiliyorsa, bu nimetle imtihan ediliyorsa, o güzünü kırk kere kendisi için kullanırken bir defa da gözleri görmeyen, hastalık veya farklı bir sebeple bu dünyada göz imtihanına tabi olmayan bir kardeşimizin derdiyle dertlenmek için kullanmalıdır. Engelli kardeşimizin hal ve hatırını sormak, onunla sohbet, muhabbet edip ilgi ve samimiyet oluşturmak gerekir. Yine aynı bu durum eller için geçerli, kulaklar için geçerli, dil için geçerli, bütün azalarımız için geçerlidir. İnsanlar birbirlerini severse hayat güzel, insanlar birbirlerini sevmezse insanın dünya kadar malı olsa hiçbir kıymeti yok. İşte engelli kardeşlerimiz engelli oldukları alanda imtihandan muaftırlar. Bu alanda bizler imtihandayız ve her zaman onların yanında destekçileri olmak zorundayız. Ailelerin zorlandıkları anlarda herkes elden geldiği ölçüde maddi-manevi yanlarında olmalı, özellikle yakın ilgileri ile engelliler ve ailelerinin yalnız kalmamaları için gayret etmelidir. Engelli olmak asla engelli kardeşlerimizin ailelerinin bir günahı sebebiyle yaşanan bir durum değildir. Bu şekilde bakmak ve insanları yargılamak asla uygun değildir.” Hasan KILIÇ