Son günlerde artan motosiklet kazaları ölümlü ve yaralanmalı kazalara neden olmakta. Motosiklet kazalarından kaçınmak, bir bilince sahip olmaktan geçiyor. Trafikte ilerleyen motosiklet sürücüsü şunu iyi bilmelidir ki; diğer araçlar kendisini görmeyecek, kendisini fark etmeyecekler. Bu şekilde bir düşünceyle motor sürülmelidir. Ani bir durum karşısında ön frenin sıkılması, daha erken durmayı sağlar. Bunun için bir motorcunun eli sürekli ön frende olmalıdır. Bir saniyelik bir erkenden ön freni sıkma işi, 100 km ile giden bir motorun 30 metre gibi duruş mesafesini kısaltmaktadır. Trafikte ilerlerken öndeki aracı uzak mesafeden izlemek de önemlidir. Otobanda hız yapmamak ve uygun bir şeritten gitmek, sürekli makasa girmemek (özellikle yağmurlu havalarda), kişinin kendisini potansiyel bir tehlikeye atmasına engel olur. Tek karışılan kazalarda var. Burada tespit edilen durum, virajlara çok hızlı girilmesinden kaynaklanan kazalar olduğudur. Motosiklet kazalarından kaçınma adına virajlara ani frenler yapmadan, gaz vermeden sakince girilmelidir. Virajın sonu görülmüyorsa daha dikkatli olunmalıdır ki; bir şahıs veya araç çıkabilir.
İşte motosiklet kazalarının istatiksel bilgileri ve önerileri:
Motosiklet kazalarının 3/4‘ü başka bir araçla çarpışma şeklinde olmuştur (özellikle binek otolarla). Motosiklet kazalarının yaklaşık 1/4’ü motosikletin yolda devrilmesi yada çevredeki sabit bir nesneye çarpması şeklinde olmuştur. Araç arızası nedeniyle meydana gelen kaza oranı yüzde 3’den daha az olup; tek başına yapılan motosiklet kazalarının büyük çoğunluğunun nedeni tekerleğin patlamasıdır. Tek başına yapılan motosiklet kazalarında, yağışlı hava kazaların yaklaşık 2/3’ünde sürücü hatasına (kayma, frenleme nedeniyle düşme yada virajı alamama) sebep olmaktadır. Yoldan kaynaklı kazaların oranı yüzde 2, hayvanların karıştığı kazaların oranı ise yüzde 1’dir. Çok sayıda aracın karıştığı kazalarda diğer araçların sürücülerinin motosiklet sürücülerini sıkıştırması ve bu nedenle kazaya sebep olmalarının oranı bu grup kazaların 2/3’üdür. Başka bir aracın karıştığı kazaların oluşmasında en önemli sebeplerden bir tanesi, araç sürücüsünün, motosikleti ya çarpışmadan önce hiç görmemesi yada gördüğünde kazayı önlemek için çok geç olmasıdır. Araç sürücülerinin motosiklet sürücülerine yönelik saldırganca davranışları, kazalarda çok düşük bir oranı oluşturuyor. Çoğunlukla, araç sürücüsü çarpışmadan önce motosikleti görmüyor ve motosiklet düz giderken araç sürücüsü motosikletin önüne manevra yapmaktadır. Kavşaklar, araç sürücülerinin motosikleti sıkıştırdıkları yada trafik kurallarına uymadıkları için motosiklet kazalarının en çok olduğu yerlerdir. Hava şartları kazaların yüzde 98’inde bir faktör olmamaktadır. Pek çok motosiklet kazası eğlence, alışveriş, arkadaş ziyareti vb. nedenlerle yapılan kısa sürüşlerde ve gidilen yere yakın mahallerde meydana gelmektedir. Çok sayıda aracın karıştığı kazalarda motosiklet yada kazaya karışan diğer araç(lar), başka bir aracın görüşü engellemesi nedeniyle olmaktadır. Çok sayıda aracın karıştığı kazalarda motosikletin görünür olması, kritik bir faktördür ve farın (gündüz dahil) açık olması yada görünürlüğü arttıran montların (sarı, portakal rengi, parlak kırmız renkli) giyilmesi kazaları belirgin ölçüde azaltmaktadır. Motosiklet kazalarının yaklaşık yüzde 62’sinden sonra yakıt sızıntısı meydana gelmektedir. Bu aynı zamanda yangın tehlikesi de yaratmaktadır. Çarpışma öncesi ortalama hız yaklaşık 50 km/saat, çarpışma sırasındaki ortalama hız 35km/saat, binde bir olarak çarpışma hızı ise 110km/saattir. Kaza tehlikesi yaratan sebeplerin 3/4’ünden fazlası, motosiklet sürücüsünün doğrudan karşıya bakarken başının 45’er derece sağ ve sol tarafında kalan alan içinde yer almaktadır. Motosiklet ve sürücüsünün karşıdan bakıldığında görülen yüzeylerin (cepheden görünüşün) görünürlüğü çok önemli bir faktördür. Motor arızalarından meydan gelen kazaların oranı çok düşük olup, bu arızaların çoğunluğu zamanında ve doğru bakımla giderilebilecek arızalardır. Kazalara karışan motosiklet sürücülerinin yaşları 16 ila 24 arasında oldukça yüksek iken, 30 ila 50 arasında tam tersine oldukça azdır. Motosiklet kazası yapan sürücülerin yüzde 96’sını erkek sürücüler oluştururken, kazaya karışan kadın motosiklet sürücülerinin sayısı da oldukça fazladır. Zanaatkar, işçi ve öğrenciler göreceli olarak daha fazla kaza yapmaktadırlar. Öğrenci ve işsizlerin kaza oranı oldukça yüksektir. Kazaya karışan motosiklet sürücülerinin çoğu eğitimsiz kişilerden oluşmaktadır. Bunların yüzde 92’si motosiklet sürmeyi kendi kendilerine, aileden yada arkadaşlarından öğrenmişler. Kalın bot, mont ve eldiven giymek, basit kazalarda derinin sıyrılmasını yada parçalanmasını önlemede etkili olmakla beraber ciddi yaralanmalarda nadiren etkili olur. Yaralanmaların ciddiyeti hız, alkol kullanım oranı ve motosikletin gücüne paralel olarak artmaktadır. Kaza yapan motosiklet sürücülerinin yüzde 73’ünde gözlük (göz koruması) bulunmamaktadır ve rüzgarın korumasız göz üzerindeki etkileri çok tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir.
KASKIN ÖNEMİ BÜYÜK
Motosiklet sürücülerinin yaklaşık yüzde 50’si trafikte kask takmaktadırlar. Ancak bunlarında sadece yüzde 40’ı kaza esnasında kask takmışlardır. Kask kullanma oranı, yetersiz eğitim seviyesine sahip, düşük öğrenim düzeyi olan kişiler ile genç motosikletçilerde sıcak günlerde yada kısa mesafeli sürüşlerde çok az olmaktadır. Kask giymek tek başına kafa yaralanmalarının önlenmesinde ve derecesinin azaltılmasında kritik bir faktördür. FMVSS 218 standardına sahip kasklar, yaralanmalara karşı önemli bir tedbirdir. Kask giymekten dolayı, kazaya sebep olabilecek bir trafik ikaz sesi duyulmaması, görüşün kısıtlanması, dikkatin dağılması vb. nedene rastlanmamıştır. Kasklarda FMVSS 218 standartı. trafik kazalarında yüksek koruma sağlayan standartları belirlemiştir ve sadece kafanın arkasını kapatacak yada tam kapalı kaskların yüz kısmında darbe önleyici modifikasyonlara izin vermiştir. Kask takan sürücü ve yolcular, her çeşit yaralanma ve tüm yaralanma seviyelerinde en az baş ve boyun yaralanma oranına sahiptir. Tam kapalı kask korumayı arttırıyor ve özelikle yüz bölgesindeki yaralanmaları azaltıyor. Kask giymekle, boyun yaralanmalarından kurtulabileceğine dair garanti olmamakla birlikte. kask giyenler, giymeyenlere göre daha az boyun bölgesinden yaralanmaktadırlar. Kask giyenlerde basit boyun yaralanmaları olmakla beraber kask, ölümcül yada kritik boyun yaralanmaları çoğu zaman önlemektedir. Motosiklet sürücülerinin yaklaşık yüzde 60’ı kaza anında kask giymemektedir. Bunların yüzde 26’sı rahat olmaması nedeniyle hiç kask kullanmadıklarını, yüzde 53’ü bir kazaya karışacaklarını ummadıklarını söylemektedirler. Kazaya karışan sürücülerinin yüzde 10’undan azında sağlık sigortası yada kasko güvencesi bulunmaktadır.
Ali Celal KAYMAK