Milliyetçi Hareket partisi (MHP) MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç.Dr. Ruhi Ersoy, TBMM’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname üzerine konuştu.
Doç.Dr. Ruhi Ersoy, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili yaptığı konuşmasına 15 Temmuz gecesine değinerek başladı. Ersoy, 15 Temmuz’un milli şuurdan yoksun, sadakatsiz silahların kendi sahiplerini nasıl vuracağını bizlere ağır bir fatura ile gösterdiğini söyledi. Bu nedenle Milli bilince, Milli şuura önem verilmesi gerektiğini belirten Ersoy, “Milli Şuur bir ışıktır, yurdu aydınlatır ve gizli köşelere sinmiş bütün akrepleri ortaya çıkartır. Karanlığı seven, karanlıkta iş görenlerin gözüne tuttuğu ışıkla onlara engel olur” dedi.
Doç.Dr.Ruhi Ersoy, eğitim, ilim, irfan dendiğinde akla gelen isimlerden olan büyük Türk tarihçisi Halil İnalcık hocanın kendisine yöneltilen Osmanlı neden uzun ömürlü oldu? sorusuna ‘İlme ve alime itibar etmelerindendir’ yanıtını hatırlatarak, “İlim ve âlim ifadesiyle mütenasip eğitim camiası, eğitim camiasının içesinde öğretmen yetiştirmekten ‘academia’ya, entelektüel anlamda üniversitelere, bilumum unsurların tamamının sorumlusu bugün Bakan Bey ve etrafında sembolik olarak değil, hakikat olarak duran bürokratlardır. Ama biz ne yapıyoruz? Mevzuatları tartışıyoruz, hâlâ bir türlü öze giremiyoruz. Öz nedir? Öz; az önce bahsetmiş olduğumuz milli şuura uygun müfredatı nasıl yapabiliriz sorusunun cevabıdır. FATİH Projesi’yle koca koca isimleri teknoloji ve dijital çöplüklere dönüştürdük. En iyi eğitimin kara tahta olduğunu yeniden keşfettik ama milyar dolarlarımız, milyarlarca liralarımız aktı gitti” dedi.
Eğitim sistemimizin yapboz tahtasına döndüğünü söyleyen Ersoy, “Sistemimize baktığımızda, yukarıdan aşağıya on üç, on dört yıldır daha kavramları yerine oturtamadık. ‘Bakanlık müfettişi’ dedik, ‘Maarif eğitim denetçisi’ dedik, ‘Maarif müfettişi’ dedik, şimdi ‘Bakanlık maarif müfettişi’ diyoruz. Taşraya indiğimizde ‘İlköğretim müfettişi’ diyoruz, ‘Eğitim müfettişi’, ‘İl eğitim denetmeni’, ‘Maarif müfettişi’, ‘Şahsa bağlı maarif müfettişi’. Adlarını söyleyemiyorum. OKS, SBS, TEOG, üniversite sınavlarının hangi sistemde olduğunu bilen var mı içimizde?” diye sorarak, mevcut sistemin karışıklığına değindi.
Ersoy, ülkemizin dört tarafından bir anlamda kuşatma altında olduğunu, ülkede milli bir mücadelenin verildiğini Milliyetçi Hareket Partisi ve Lideri Devlet Bahçeli’nin bu hassasiyet ile siyaset yaptığını belirterek, “Milli politikaların sorgusuz sualsiz arkasındayız” dedi.
Milli Eğitim konusunda hükümetin istikrarsız olduğunu, değişen bakanların sayısı ile bu durumun görüldüğünü, siyasi iktidarın da bunu kabul edip ona göre tedbirler alması gerektiğini belirten Ersoy, “15 Temmuz teşebbüsünde bulunan milli şuurdan ve o millî şuurun müktesebatı olan büyük Türk milletine olan mensubiyetten başka yere mensubiyet iltisak edenlerin neler yapabileceği gerçeğini de önümüze alalım. Çocukları dört duvar arasından çıkaralım. Onlara tarih bilinci, Türkçe şuuru, Türklük bilinci, İslam ahlak ve faziletini öğretecek bir programı bütüncül açıdan tartışalım” diye konuştu.
Ersoy, bu konuda MHP olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
Ali Celal KAYMAK