KARABAĞ BİZİM KANAYAN YARAMIZ

Karabağ 1990’dan beri Azerbaycan halkının bitmeyen hasreti, sızlayan yarasıdır. Uzun yıllardır ki Ermenistan ve Azerbaycan arasında Karabağ uğrunda bitip tükenmeyen savaş devam ediyor. 2021 yılında Türkiye’nin Azerbaycan’a maddi ve manevi desteği ile bu savaşa dur denildi. Yıllardan beri savaşa hazır, toprak hasreti ile yanıp tutuşan Azerbaycan oğulları siperlere atıldı. Ermeni’yi vatan topraklarından kovmak, vatana sahip çıkmak onların uzun süre yüreklerinde kabaran bir hasretti. Böyle bir istekle vatanı uğrunda savaşa hazır olan oğullardan biri de Süleyman idi.

Süleyman Allahverdiyev Taryel oğlu 1988 yılında Azerbaycan’ın Qazax şehrinde dünyaya gelmiştir. Lisans eğitimini bitirdikten sonra, 2006 yılında askere çağrılmış ve askerlik süresi bittikten sonra vatana hizmet için askeriyede kalmayı kendine borç bilmişti. Çalıştığı zaman zarfı içerisinde her zaman ön cephede bulunmuştu. S. Allahverdiyev kuralsız dövüş ve kol gücüyle meşgul olmuş; bölük kumandanı, uzman onbaşı ve uzman çavuş vazifelerine kadar yükselmiştir.

 Karabağ’ın özgürlüğü uğrunda savaş başladığından beri Süleyman ön sıralarda- keşif bölümünde yer tutar. Beş Ekim 2021’de Fuzuli’nin Karahanbeyli köyünde keskin nişancı ateşiyle yürek ve ciğer bölgesinden ağır yara alır. 15-20 gün hastanede kalır ve yaraları iyileşmeden yeniden savaşa hazırlanır. Doktorunun: “Seni hiçbir bölgeye, savaşmaya göndermiyorum.” Israrına rağmen, Süleyman: “Ermeni Karabağ’da olduğu müddetçe, ben hastanede yatamam.” – diyerek, dövüş bölgesine – Şuşa’nın müdafaasına katılır.  Savaş sırasında Şuşa’nın Daşaltı koridorunda Süleyman ikinci kez ağır yaralanır. Önce keskin nişancı tarafından vurulur, daha sonra roketatarın patlayıcısına maruz kalır.  Bu defa Süleyman’ın tüm vücudu – tekrar ciğeri ve göğsü, kaburgası, ayağı, karın boşluğu ağır hasar görür.

Çatışma bittikten sonra, şehitleri almaya gelen askerler  Süleyman’ı da şehit askerler arasında bulmuşlar. Her yeri kanlar içinde, bağırsakları dışa dökülmüş görünce onu da şehit zannetmişler. Onu kaldırırken, Süleyman gözlerini açmış, askerler: “Süleyman sen yaşıyorsun”-  diyerek, onun yere dağılmış bağırsaklarını karın boşluğuna toplayarak 7 saat sonra hastaneye yetiştirmişler.  Yaralandıktan 15 saat sonra ameliyata alınmış, uzun tedavi sonucu ayağa kalkmıştır. Ama ne yazık ki Süleyman’ın eski sağlığı yerinde değil, bedeninin 7 bölgesinde şarapnel parçası taşıyarak, hayatını sürdürüyor.

Bu kadar ağır yaralardan sonra, Süleyman’ın hayatta kalması bir mucizedir.Allah, Süleyman’dan verdiği canı almak istememiştir.

 Süleyman Füzuli’nin, Gubatlı’nın, Hadrut’un, Şuşa’nın savunmasında savaşmış ve vatan yolunda gazi olmanın gururuyla yaşamaktadır.

Azerbaycan devleti vatan uğrunda şehit ve gazi olan oğullarını unutmamıştır.Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi ile S.Allahverdiyev Füzuli’nin, Gubatlı’nın, Şuşa’nın savunması için ve  3 tane yiğitlik,  toplamda 6 madalyayla ödüllendirilmiştir.

Ayrıca olarak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi ile savaş gazilerinin, şehitlerin aileleri emeklilik ve ev ile temin edilmiştir.

Karabağ’ın özgürlüğe kavuşması Azerbaycan lideri Haydar Aliyev’in dediği gibi: “Bir Millet İki Devlet” in birliğinin galibiyetidir. Haber Merkezi