Osmaniye Dervişpaşa Anadolu Lisesini ziyaret eden Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürü Aydın ALBAK’ın bahçedeki yavru köpek Boncuk ile yakından ilgilenmesi, öğretmen, öğrenci ve yurttaşların da takdirine neden oldu.
Ziyarette Milli Eğitim Bakanı Sami SELÇUK’un okullara hayvan sahiplenebilmesi için başlatmış olduğu çalışma doğrultusunda bakımı üstlenilen “Boncuk” isimli minik köpek, İl Milli Eğitim Müdürü Aydın ALBAK tarafından büyük ilgi gördü. Okul bahçesinde öğrenci ve öğretmenlerin yoğun ilgi gösterdiği “Boncuk” ile birebir ilgilenen ALBAK, “barınak” yapılması için talimat verdi.
Okul ziyaretinde öğretmenlerle de bir araya gelen Aydın ALBAK, “eğitimde başarı çıtasının nasıl ıskalanabileceğini, evlatlarımızın ve biz öğretmenlerin geleceğin Türkiye’sindeki üstlendiği sorumlulukların farkında olmamız gerektiğinin bilinmesinin önemine değindi. Ayrıca yeni eğitim ve öğretim yılının bütün eğitim çalışanlarına başarı getirmesini temennisinde bulunarak öğretmenlere başarı dolu bir yıl geçirmelerini diledi.
Hayvan sevgisi konusunda Hürriyet’te yazısı yayınlanan Mehmet Nuri YILMAZ’ın görüşleri şöyle:
İSLAM’DA HAYVAN SEVGİSİ
‘‘Yerde yürüyen hayvanlar ve iki kanadıyla uçan kuşların hepsi sizin gibi bir ümmettirler (yani topluluklardır). Biz bu kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık. Sonra ancak onlar toplanıp Rablerine gelirler.’’ (En’am 38) Sevgi, İslam’ın özü, varoluşun sebebidir. Kainattaki her şey sevgiden doğmuş, sevgiyle var olmuştur. Bu anlayış ise, dinin merkezine insan sevgisini koymaktadır. Yunus Emre’nin veciz ifadesiyle ‘‘yaratılanı yaratandan dolayı sevmek’’ bu duyguyu en güzel şekilde dile getirmektedir. İslam’ın sevgisi sadece insanlarla sınırlı değildir. Hayvanları, bitkileri hatta canlı olan her şeyi sevmek, onları Allah’ın yarattığı bir varlık olarak görmek ve onlara Allah için değer vermek, İslam’ın getirdiği prensiplerdendir. Bu sebeple İslam’da bir karıncayı incitmek daha insani ve İslami olmayan bir davranış olarak kabul edilmiştir. Sevginin insanın dışında yöneleceği en önemli varlık, bir annenin çocuğuna olan şefkátinden kullarına daha yakın ve şefkátli olan Yüce Allah’ın, canlı varlıklar arasında insanlara en yakın olarak yarattığı hayvanlardır. İnsan türünün hayatını kolaylaştırmaya yönelik katkılarının ötesine geçerek, hayvanlara sırf Allah’ın yarattığı varlıklar nazarıyla bakmalıyız. Çocuklara gelişim çağlarında hayvan sevgisinin aşılanması çok önemlidir. Hayvan sevgisinden mahrum büyüyen bazı çocuklarda birtakım davranış bozukluklarının gözlemlendiği uzmanlarca ifade edilmektedir. Hayvanları sevmeyenlerin insanları sevmesi zordur. Yüce dinimiz, hayvan sevgisini bir insanın ulaşabileceği en büyük mutluluk olan cennete girmenin bir vasıtası olarak görmektedir. Hz. Peygamberimiz evinde kedisini hapseden ve açlıktan ölmesine vesile olan kişiyi cehennemlik, çölde susuzluktan kıvranan bir köpeği pabucuyla sulayan kimseyi de cennetlik olarak takdim etmiştir. Yine Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) hayvanların insanlar üzerinde hakları bulunduğunu ve hayvanlara iyi muamele yapılmasının gerektiğini dikkatlerimize sunmuştur. Bu ilkelerin insanların insan yerine konulmadığı dönemlerde insanlığın dikkatine sunulmuş olması, gerçekten manidar olup İslam’ın ilahi boyutunu işaretlemektedir. Esasen Cenab-ı Hakk’a itaat, yaratıklara (insanlara ve diğer mahlukata) iyi muamele, dinin temel ilke olarak vaz’ettiği bir kaidedir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: ‘‘Merhametten nasibi olmayanın hayırdan da nasibi yoktur.’’ Yüce Allah’ın umumi rahmetinin bir parçası olarak insana verilen merhamet, Yeri gelir, Göz pınarlarından akar ve katılaşmış yürekleri sulayarak yumuşatır Yeri gelir, Çaresize çare olur, Ve merhamet, Yeri gelir, Sokaktaki kedinin önüne konulan bir parça ekmek, Ya da, Sahipsiz kalmış bir köpeğe barınak olur. Sahipsiz hayvanların sokaklardan toplanarak barınma yerlerinde bakım altına alınmaları, ilahi rahmetin beşeri merhamete dönüşmesidir ki, böyle bir davranış sevindirici ve takdire layık olmasının yanında medeniliğin de bir gereğidir. Bununla birlikte bugün için vicdanlara emanet edilmiş bulunan bu sevimli dost varlıkları, hukukun koruması altına almak, medeniyetle erişilen zirveye işaret edecektir. Hayvanların korunması için vakıflar kuran, evlerinin dış cepelerine her biri sanat şahikası olan kuş evleri yaptıran ecdadımızı da bizi de besleyen kültür damarı aynıdır. Geçmişte ecdadımızın sergilediği çok yüksek sevgi ve idrak sevgisini gösteren davranışları sergilemekten bizim ne eksiğimiz var? Medeniyetimizin sevgi ve merhamet medeniyeti olduğunu ispat etmeliyiz. Bunun da yolu hayvanlara iyi muamele etmekten geçer.”
Biz de basın olarak hayvanlara gösterdiği yakın ilgiden dolayı İl Milli Eğitim Müdürümüz sayın Aydın ALBAK’a ve hayvan sevgisini dini açıdan yorumlayan Mehmet Nuri Yılmaz’a çok teşekkür ediyoruz.
Hasan KILIÇ