Osmaniye GÖKAY Okulları Kurucusu Hacı Ahmet Yıldırım, “Yasalar, örümcek ağına benzer, ancak küçük sinekleri yakalar. Büyük sinekler, gözünün önünde onu delip geçer” dedi.
Osmaniye Özel GÖKAY Okulları’nın tiyatro etkinliği kapsamında sahneye konulan Herostratus adlı oyun, izleyicilerin büyük ilgisini gördü.
Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularının Cebelibereket Kültür Merkezinde sahneye koydukları Herostratus adlı tiyatro oyunu, tarihten günümüze yansıyan mesajlarıyla dikkati çekti.
GÖKAY Okulları Kurucusu Hacı Ahmet Yıldırım, tiyatro sonrası sahneye çıkarak oyuncuları kendi isimlerinin yazıldığı 2017 yılı ajandalarını hediye etti.Tiyatro etkinliğine destek veren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye ve oyunu başarı ile sahneye koyan oyunculara teşekkür eden Yıldırım, şunları söyledi:
Benjamin Franklin diyor ki; Yasalar, örümcek ağına benzer, ancak küçük sinekleri yakalar. Büyük sinekler, gözünün önünde onu delip geçer. Evet bir suçlu cezaevine düşmüş.Biz de 30 bin kişinin katili 20 yıldır cezaevinde ve asamıyoruz.İnsanlık tarihi hep adalete muhtaç oldu ama bulamadı.Bu vesile ile hukukun üstünlüğü ilkesinden hareketle 2017 yılının tüm insanlığa ve yüce milletimize huzur ve barış dolu günler getirmesini diliyorum” dedi.
EFES’Lİ HEROSTRATUS VE ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİ’
HEROSTRATUS : 21 Temmuz MÖ 356‘da tarihe geçmek için Dünyanın yedi harikasından biri olan, halkın büyük uğraşlarla yaptığı, Artemis Tapınağını yakan Efesli genç adam. Ayrıca tarihin kayda geçen ilk teröristi.
Milattan Önce 356, yer Efes Kenti. Liman Kenti olarak bilinen Efes, Antik dünyanın en seçkin ticaret ve kültür merkezlerinden biri. Dahası politik bakımdan çok hassas bir dönem yaşıyor. Çünkü, kent Pers istilası altında ve Pers Valisi Tsafernes (Safernes diye okunuyor) tarafından yönetilmekte. 21 Temmuz gecesi, çılgın esnaf Herostratus tarafından Artemis Tapınağı yakıldığında, artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü Herostratus sadece tapınağını yakmakla kalmaz, toplumdaki ‘hukukun üstünlüğü ilkesini’ de adaletin terazisine oturtur, yasalarıyla ünlü Efes Kentinin gerçekleriyle yüzleşmesini sağlar.
Rus yazar Grigory Gorin’in kaleme aldığı, Filiz Ofluoğlu’nun dilimize kazandırdığı ‘Bir Efes Masalı’ isimli oyun, tarihi gerçeklerden yola çıkılarak tüm zamanlara yayılan kavramları bir kez daha sorguluyor.
Efes halkı, kutsal tapınağı yaktığı için Herostratus’u linç etmek üzere zindana geldiğinde karşılarında Efes kentinin baş yargıcı Kleon’u bulurlar. Kleon, bu gün de geçerli olan unutulmaz tiradını çağlar ötesinden sanki bugüne, bugünün ‘linç meraklıları’ için söyler. ‘Halk beni baş yargıç seçti. Ben Kleon, baş yargıcınız olduğum sürece bu kentte yasalar ve düzen egemen olacaktır. Yasa şöyle der ‘duruşmasından önce, bir tutukluyu öldüren de bir cinayet işlemiş sayılır.’
‘Hukuk bağımsız değilse, pozitif hukukun gelenekleri, yerini ‘linç’ ve ‘kişisel öç’ duygularına bırakır. Hukukun olmadığı yerde, devlet ve birey ilişkisi örselenir ve ters işlemeye başlar. Hukuka olan güvensizlik, bireysel yönelişleri ya da ‘kendi adaletini kendin yerine getir anlayışını’ ortaya çıkarır. Bireylerin önüne geçilemez kişisel zaaflarını açığa çıkararak ‘linç’ olgusunu yaratır. ’
Hasan KILIÇ