ÇUHADER yönetimi, basın mensupları ile kahvaltıda buluştu

 

DSC_0002Çukurova Halk Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği (ÇUHADER) yönetimi, basın mensupları ile kahvaltıda buluştu.

Öğretmen Evi’nde düzenlenen programda konuşan ÇUHADER Başkanı Melahat Çelik, “Derneğimiz, en yerelden başlayarak Çukurova’da halk kültürünü araştırmak, bunu uygulayarak, evrensel ve modern kültürü de  unutmadan insanlara sunmak, böylece geçmiş ve gelecek arasındaki bağı, kurguyu ve ilişkiyi sağlayarak, halk kültürü öğelerinin çağdaş ve bilimsel yöntemlerle çözümlenmesi ve yorumlanması ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek amacı ile şahsım ile birlikte Kurucu Üyeler Emekli Öğretmen Hüseyin Yücel, İl Kültür ve Turizm Müdürü Garip Yıl, Defterdar Yardımcısı Cengiz Biber, Mimar Haydar Aktürk, Osmaniye Belediyesi Kent Müzesi İdari Sorumlusu Eşe Erat ve Esnaf Bilal Doğar tarafından 18 Şubat 2016 tarihinde Osmaniye İl Merkezinde kurulmuştur. Halen Derneğimiz bünyesinde bir Türk Halk Müziği Korosu ve bir halk oyunları kursu çalışmalarına devam etmekte olup, çalışma alanımız bunlarla sınırlı değildir. Derneğimiz, geçmişten geleceğe köprü olan Halk kültürü alanında araştırmalar yaparak unutulmaya yüz tutmuş ortak değerlerimizi gün yüzüne çıkarma, somut olmayan kültür mirasının yaşatılmasını sağlamak amacıyla kurs, seminer, konferans ve paneller düzenleyerek Çukurova’da doğan, yaşayan ve Çukurova dışına çıkarak Güzel Ülkemizin diğer bölgelerinde yaşayan insanlarımız arasında öz birliğin sağlanması çalışmaları yapmayı hedeflemiş olup bunun için de öncelikle türkülerimizle insanlarımızın kulaklarından gönüllerine akarak ilk adımı atmak istedik. İlerleyen zaman içerisinde hazırlayacağımız kültürel farkındalık projelerine halkımızın da katılımını sağlayarak, özellikle gençlerimize geçmişimizi öğretmeyi, kendi özümüzden uzaklaşmadan da modern yaşanabileceğini göstermeyi, değerlerimize sahip çıkarak bizden sonraki nesillere aktarmayı, bu anlamda birlikte bir kültürel bilinç oluşturmayı planladık. Derneğimizin faaliyet alanı olarak Çukurova’yı belirlerken, Toroslardan açtığımız kollarımızla Gavurdağını kucakladık. Karacaoğlan’dan Dadaloğlu’na, Aşık Ferrahi, Mahmut Taşkaya, Aşık Feymani ve adını sayamadığım pek çok kültürel varlığımızın maneviyatımıza katkılarını bağrımıza bastık. Bu toprağın türküleri gönlümüze ferman, yüreğimize derman olmuş. Onlar bize, biz onlara sevdalanmışız. Geçit vermez dağları onlarla aşmış, ulaşamadığımız yerlere onlarla haber salmışız. Türkülerimiz arı misali her çiçekten bal almış, çiçekten çiçeğe konmuş, sevda bahçemizin gülleri olarak geçmişten günümüze varlığını korumuş. Onun için türküler yakılmış toprak üstüne, aşk üstüne, sevda üstüne. Acıyı, sevinci, kederi, aşkı, gurbeti bağrına basmış. Türk insanının duygu ve düşüncesinin dile gelme aracı olmuş. Onlar kaynağından çıktığı gibi kalmamış. Halkın dilinde ve telinde nakış nakış işlenerek, özümlenerek, yorumlanarak yeni boyutlar kazanmış, çeşitli değişikliklere uğrayarak ferdiliklerini kaybetmiş, Folklorik oluşum dediğimiz süzgeçten geçerek derleyiciler vasıtasıyla da bize ulaşmıştır” dedi.

5 Nisan 2017 Çarşamba günü saat 19.30’da Cebelibereket Kültür Merkezi’nde ÇUHADER tarafından düzenlenen Çukurova’dan Anadolu’ya Türkülerle Selam Konseri’ne tüm Osmaniyelileri davet eden Melahat Çelik, “Yaklaşık bir yıl önce kurmuş olduğumuz Derneğimizin çalışmasının ilk ürünü olan bu ilk konserimizde öncelikle Çukurova Türkülerine yer verdik. Ancak Çukurova’ya uzun yıllar önce gelip yerleşen insanlarımıza da hem sıla özlemini gidermek hem de tüm yaşanmışlıklara saygımızı göstermek adına karma türkülerden oluşan bir repertuvar hazırladık. Derneğimizin kuruluşundan itibaren katkılarını esirgemeyen Osmaniye Belediye Başkanlığı başta olmak üzere İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Dernekler Müdürlüğü ve özellikle bize çalışmalarımızı yürütürken salonlarını tahsis eden Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı ile Atatürk Ortaokulu Müdürlüğü’ne ve bize destek olan bütün kişi, kurum ve kuruluşlara sonsuz teşekkürlerimizi bildiririz” diye konuştu.

Ali Celal KAYMAK