ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK

Piyade Teğmen Osman Çekici,“Şanlı tarihimizde bütün görkemiyle yerini alan ve tüm dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı, Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin Vatanı için hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir.” Dedi.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıldönümünde Şehitlerimiz Törenle Anıldı

        18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıldönümünde, yurdun her yanında olduğu gibi Osmaniye’de de şehitlerimiz törenle anıldı.

Asri Mezarlık Şehitliğinde düzenlenen törene, Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Garnizon Komutanı Topçu Albay Hakan Kocabaş, Belediye Başkan Vekili Mehmet Hulusi Akkuş, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Fatih Acemoğlu, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Alpaslan Dayangaç, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Can Altundarak, İl Emniyet Müdürü Ahmet Selçuk Okumuş, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz ve yakınları katıldı.

        Tören, Şehitlikteki anıta çelenklerin sunulmasıyla başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve ardından yapılan saygı atışı sonrasında İstiklal Marşımız okundu. Daha sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu.

        Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma Piyade Teğmen Osman Çekici tarafından yapıldı. Piyade Teğmen Osman Çekici,“Şanlı tarihimizde bütün görkemiyle yerini alan ve tüm dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı, Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin Vatanı için hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir. Çanakkale Zaferi biricik evlatlarını şefkat ve muhabbetle bağrına basıp “oğul seni yetiştirdim hizmet eyle Vatana, ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana” diyerek cepheye uğurlayan cefakar anaların ve analarının elini öperek “hakkını helal et şefkatli ana, canım feda olsun kutsal Vatana” sözleriyle karşılık veren yiğit ve kahraman Mehmetçiğin tarih sahnesine çıkan Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır.

Başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere gerektiğinde Vatanı için şehit olmayı en şerefli görev olarak kabul eden yedisinden yetmişine kadın erkek tüm Anadolu insanı bu Zaferden aldığı güçle Kurtuluş Savaşını başlatmışlar ve işgal altındaki Vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır.”dedi.

        Törenin devamında Şeref Defterini imzalayan Vali Dr. Erdinç Yılmaz, “Bugün 18 Mart. Türk’ün dünyaya sesini duyurduğu, tarihin seyrinin değiştiği gün. Ecdadımızın esarete karşı başkaldırıp, bağımsızlığı uğruna vatan aşkıyla canlarını feda ettiği gün.

Bugün, şanlı Çanakkale Zaferi’mizi ve şehitlerimizi anmanın onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Çanakkale; kanla, gözyaşı ile yazılmış tarihin en şanlı zaferidir. Milletinin geleceği için, kendi geleceğinden vazgeçip kendi kaderine boyun eğen ama vatanının kaderine boyun eğmeden göğsünü düşmana siper eden Mehmetçiğin sessiz çığlığıdır.

Bu zafer; bir an olsun arkasına bakıp geri adım atmayan, şehadete ereceğini bile bile iman dolu göğsüyle cennete yürüyen yüz binlerin zaferidir. Mermisi tükenmiş, mevzisini terk edip gitmek yerine süngüsünü takıp taarruza geçmiş, düşmana koşarken ölümü korkutanların zaferidir. Çanakkale öyle bir zaferdir ki; tek yürekte toplanan bayrak aşkıyla, her bir ağızdan yükselen aynı ses: Ya istiklal ya ölüm! İşte böyle başladı şanlı zafer.

Ölümsüz vatan muhafızları, çiğnedi düşmanı ezercesine. Kaldırdı Seyit Ali’m mermiyi, düşman yiğit gördü, mert gördü. Yüreği vatan aşkıyla çarpan Türk’ü gördü. Ey Türk evladı; bastığın yerleri toprak diyerek geçemezsin çünkü o toprak ki; bir mezar taşı bile olmadan kaybolup giden isimsiz kahramanların ağıtları, hilal ile yıldıza asil rengini veren şehitlerin kanıdır. Öyle şanlı bir kandır ki, vatan toprağının her karışını sulayarak her bir damlasıyla göklerde dalgalanan ve şairin “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber / Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.” diyerek kutsadığı şehit kanıdır.

Unutmayalım ki; düşmeyen sancak 57. Alay’ı, sessiz gecenin kahramanı Nusret Mayın Gemisi’ni, gizli darbenin başrol oyuncusu Mesudiye Zırhlısını, Conkbayırı’ndaki şanlı direnişi, insanlığın savaşı yendiği Gelibolu’yu, efsaneleşen Koca Seyit’i ve cesur yürek Yahya Çavuş’u hiç kimse tarih sahnesinden silemez! Çünkü onlar, “Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın!” mısralarında ifade edildiği gibi tarihe sığmayan yiğitler, korkusuz kahramanlardı. Ey bu vatanın korkusuzları! Biliyoruz ki; ne yaparsak yapalım, sizlerin hakkını ödeyemeyiz. Fakat bilin ki toprağa düşen kanı unutmayan bir nesil var. Emanetinize gözü gibi bakan ve son nefesine kadar koruyacak olan, göklerde dalgalanan bayrağını göğsünde taşıyan bir Türk milleti var.

“Çanakkale geçilmez!” diyen bu milletin evlatları olarak sonsuza kadar “Vatan sağ olsun!” diye haykıracağız. Çanakkale Deniz Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, aziz şehitlerimize sözümüz olsun; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk gençliği ve Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak muhafaza edilecektir.

Yaşadığımız felaketlere rağmen, tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen buna olan inancımız tamdır. Aziz milletimiz, malum olduğu üzere, son dönemde deprem felaketlerine maruz kalmıştır. Fakat Türk milleti, bir asır evvel Çanakkale gibi, tarihin en acımasız cenderesinden çıktığı gibi elbette bu felaketlerin de üstesinden gelecektir. Çünkü mayası acıyla karılan milletimizin gösterdiği birlik ve dayanışma ruhu, Çanakkale destanının yazıldığı o dönemden farksızdır.

Bu duygularla; bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, askerine “taarruzu değil ölmeyi emredip” savaşın kaderini değiştiren, Çanakkale Savaşları’nda yarbayken savaş sırasında albaylığa yükselip en sonunda Milli Mücadele’nin başkomutanı olan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları başta olmak üzere; Kahraman Türk ordusunu, varıyla yoğuyla mücadeleye destek veren cesur Türk milletini ve bu uğurda hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum. Mekânları cennet, ruhları şad olsun.” dedi.

        Şehitlikte düzenlenen törenin devamında Müezzin Kayyum Bilal Akbulut tarafından Kuran-ı Kerim okundu ve İl Müftüsü Ali Çakmak dua etti. Törenin son bölümünde, Vali Dr. Erdinç Yılmaz ve protokol mensupları, şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ederek, karanfiller bıraktılar. Vali Yılmaz, şehitlerimizin aileleri ile bir süre görüşerek, şehitlerimize Allah’tan rahmet ve ailelerine baş sağlığı diledi.

Valilik basın