Memleketimiz, canımız, ciğerimizi güzel Osmaniyemiz, Osmanlı Döneminde Sancak iken 1924’te sancaklar il olunca il haline getirilmiş ve 1 Haziran 1933’e kadar il iken o tarihte ilçe yapılmış ve 24 Ekim 1996’da 4200 Sayılı Kanunla yeniden il olmuştur. Yukarı Çukurova’da, Ceyhan Nehri’nin doğu yakasında yer alan, Osmaniye; Ceyhan Nehri, Hamıs, Karaçay, Kesiksuyu ve Sabun Çayları nedeniyle sulak, hem de Çukurova’yı doğuya bağlayan yolların kavşağında olması nedeniyle işlek bir bölgededir.
Osmaniye, Osmaniye ilinin merkezi olan şehirdir. Toplam il nüfusu 2007 yılı itibariyle 453.700 civarındadır. Şehrin nüfusu 2008 yılı verilerine göre 183.899’dur. 1975’te 57.000 olan nüfusu 1990’da 122.307’ye, 2000’de 173.977’ye, 2007’de 180.477’ye çıkmıştır.2008’de Korkut Ata Üniversitesi kampus alanının bulunduğu Fakıuşağı Köyü mahalle olunca merkez nüfusu 185.343 olarak tespit edilmiştir.
En büyük ilçesi 112.000 nüfuslu KADİRLİ ilçesi’dir. Kadirli’nin merkez nüfusu 80.000’dir.İkinci büyük ilçe 40.000’i merkezde olmak üzere 78.000 nüfuslu Düziçi ilçesidir.Diğer ilçelerimiz, Bahçe, Hasanbeyli, Sumbas ve Toprakkale’dir.
Çukurova’ya has zengin tarım toprakları ve geniş ormanları ile şirin bir ildir. Osmaniye; Karatepe, Aslantaş Açık Hava Müzesi ve Antik kentleriyle önemli turizm merkezidir. Osmaniye Türkiye’deki yer fıstığı üretiminin %60’ının ticaretinin de % 85-90’ının yapıldığı ilimizdir. Ayrıca ilimiz Kadirli İlçesinde bulunan Karatepe Köyünde üretilen Karatepe Kilimleriyle de ünlüdür.
Osmaniye, yerleşim alanı açısından Akdeniz Bölgesinin doğusunda yer alır. Batıdan kuzeye doğru Orta Toroslar, doğu ve güneydoğu kesiminde Amanos (Gavur) dağları yükselir. Doğuda Gaziantep, güneyde Hatay, batıda Adana, kuzeyde ise Kahramanmaraş ile çevrilidir.Etrafını çevreleyen dağlarda irili ufaklı onlarca yayla bulunmaktadır.Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Osmaniye’de, yine Akdeniz bitkilerinin tamamına yakınını görmek mümkündür.
Çukurova ilk çağlardan itibaren çeşitli uygarlıklara (Hitit, Pers, Roma) beşiklik yapmıştır. Coğrafi ve stratejik konumu itibariyle yerleşmeye müsait olan Osmaniye Doğu Anadolu’nun giriş kapısı durumundadır. Ortadoğu ülkeleri ile bağlantı sağlayan yol üzerindedir. İpek ticaret yolunun da bu bölgeden geçmesi bölgenin önemini artırmıştır. Özellikle ilk çağlarda geçimlerini korsanlıkla sağlayan kavimler Nur Dağları üzerine yerleşmişlerdir. İsos Limanına gelen ve Akdeniz de seyreden ticaret gemilerini soyan korsanlar Nur Dağlarında barınmışlardır.
1071 Malazgirt zaferiyle Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı. (1082-1083) tarihlerinde Kutalmışoğlu Süleyman Şahın komutanlarından Afşin Bey komutasında Anadolu’da fetih hareketleri başladı. Çukurova’ya kadar gelen Türkmen aşiretlerinden Ulaşlı AşiretiNur Dağları‘nın bulunduğu bölgeleri kendileri için yaşamaya en uygun bölge olduğunu görerek buraya yerleştiler. Osmaniye’nin Haraz bölgesine yerleşen aşiretin geçim kaynağı hayvancılıktı. Yayla ile kışla arasında sürekli hareket eden aşiret Haraz’ı kışla, Nur Dağları’nı da yayla olarak kullanmaya başladı.
1517 yılında Toprakkale‘nin doğusunda İpek Yolunun da içinden geçtiği yerde önemli bir ticaret merkezi ortaya çıktı. Fakuşağı, Dereobası, Karacalar ve Erzin’i de içerisine alan bu bölgeye KINIK adı verildi. Bu şehire Adana, Tarsus, Maraş ve Belen den Bezirganlar ticaret mallarını getirerek isneyn pazarında satıyorlardı. Pazar Salı günü kurulduğu için adına isneyn denilmiştir. Kınık şehri 5 mahalle, 12 köy ve 48 mezradan oluşmaktaydı. Ünlü seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu bölgeden Kınık Şehri olarak bahsetmektedir. Aslinda Erzin ve Dörtyolu ve hatta Ceyhan ve Yumurtalığı da içine alan doğal bir Osmaniye vardir. Osmaniye tarihini bu durumu göz önüne alarak işlemek gerek.
Osmanlı Devletinin Duraklama döneminde Anadolu’da çıkan Celali İsyanları Nurlarda yaşayan Ulaşlı aşiretini de etkiledi. Osmanlı Devleti iç güvenliği ve siyasi istikrarI sağlamak amacıyla Derviş Paşayı Çukurova’da mecburi iskanı uygulamak üzere görevlendirdi. Derviş Paşa fırka-i İslahiye adı verilen askerlerle Osmaniye’nin Dereobası Köyünün yamacına 1865 yılında karargahını kurdu. Dağdaki Ulaşlı Aşiretini Hacı Osmanlı Kariyesine indirerek yerleştirdi. Ovada yaşayan Cerit, Akçakoyunlu, Tecirli aşiretlerinin de ovada bulundukları bölgeye yerleştirdi.
1866 yılında Hacıosmanlı merkezli kurulan Osmaniye, Payas merkezli Üzeyir sancağına bağlandı. Üzeyir sancağı, Halep eyaletine bağlıydı.İl Merkezi, 1874 yılında Payas’tan Yarpuz’a(Eski Osmaniye) taşındı ve Cebeli Bereket Sancağı adını aldı. Bu sancağa Osmaniye, Payas, Erzin(+ Dörtyol), İslahiye(+ Nurdağı), Hassa, Bahçe(+ Düziçi),Ceyhan(+ Yumurtalık) ve Yarpuz (merkez) kazaları bağlandı.
1905-1924 tarihleri arasında Cebeli Bereket Sancak olarak kaldı.1908’de merkez Osmaniye’ye taşındı. 1924 tarihinden sonra sancaklar ile dönüştü. 1924’ten 1933 yılına kadar İl olan Osmaniye 1 Haziran 1933’te tekrar ilçeye dönüştürüldü. 26 Ekim 1996 tarihinde T.B.M.M tarafından tekrar İl olma hakkı tanındı. Ancak Osmaniyenin doğal sınırları oluşmadı. Erzin, Dörtyol ve hatta Ceyhan, Yumurtalık doğal Osmaniye sınırlarıdır. Neden 1933’e kadar bu adını saydığımız bölgeler Osmaniye’ye bağlıydı. Ayrıca bu bölgede yaşayan halk akraba sayılır ve özellikle ekonomileri çok yakın ilişkilidir.
Osmaniye Bugün; yeni kurulan Korkut Ata Üniversitesiyle,42 tesisi faaliyete geçmiş Organize Sanayi Bölgesiyle hızla gelişmektedir. Mevcut Organize Sanayi Bölgesinde 64, 1.Tevsi alanda 82, 2.Tevsi alanda 27 olmak üzere 173 parsel bulunuyor. Tahsis edilmiş parsel sayısı 171 olan bölgede faaliyetteki 42 tesis yanında Osmaniye OSB’de deneme üretimindeki 10 tesisin yanı sıra inşaatı devam eden 31 tesis daha mevcut. Proje aşamasında 25 tesis ve 2 boş parsel de Osmaniye OSB’de yer alıyor. Şu anda 2166 işçinin çalıştığı Osmaniye Organize Sanayi Bölgesine oldukça büyük bir talep olduğu ve 3. Tevsi alanı için Sanayi ve Ticaret Bakanlığına başvuru yapıldığı bildirildi. Ayrıca İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için de yer seçimi çalışmalarının devam ettiği belirtildi. Bölgenin kısa zamanda gösterdiği gelişmenin ve bulunduğu bölgenin ulaşım yollarına yakın olmasının Osmaniye OSB’yi oldukça cazip hale getirdiği belirtildi.OSB’de aylık elektrik tüketimi,üç yıla yakın bir sürede 39,600 KW’tan 6.435.240 KW’a ulaşmış bulunuyor. (ÇAĞATAY ŞAHAN)
(Kaynak: Vikipedi Sözlüğü)
Hazırlayan: Hasan KILIÇ