ZORKUN YAYLASI’NDA SEZON DEVAM EDİYOR

 

1. fotoZORKUN’DAN SELAM
Selam Zorkun’dan aşağı
Esen yel, uçan kuşla selam
Beline bağla ipek kuşağı
Bu nemli gözlerle selam.

Selam dumanlı dağlardan,
Yağmur yüklü bulutla selam.
Sana demet yaptım bağlardan
Lale sümbül, sarı çiçekle selam.

Selam aramızdaki sislerden
Dev misali çamlarla selam .
Ruhumdaki sevgi dolu hislerden
Kalbimde yanan ateş ile selam.

Selam konuşamayan dillerden
Kaderin kestiği tellerden selam.
Hasret dolu yad ellerden
Safa kuşları ile selam!..

Selam tüllenen akşamlardan
Donuk kalmış doruklardan selam.
Diken olmuş yastıklardan
Uykusuz gecelerden selam.

Selam güz kokulu havalardan
Mehtabı içen sulardan selam
Göç dönümü kömbe kokan tavalardan
Sevgilim tüm Zorkun’dan selam.

(Zorkun sevdalısı emekli merhum öğretmen Süleyman  YURTSEVER)

 

Osmaniye’nin Doğa harikası Zorkun Yaylasında sezon devam ediyor.

ZORKUN yaylası esnaflarından kasap Mustafa, kasap Cemil, kasap Musa, Kasap Recep,Kasap Jandarma, bakkal Mehmet abi  ve fırıncı Mustafa Bakır, tüm Osmaniye’lileri haftanın 7 günü yaylaya beklediklerini söylediler.

BİRLİK TAKSİ DE ZORKUN SEFERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Bu arada BİRLİK Taksi işletmecisi Aydın Alibekiroğlu da yaylaya dolmuş seferlerini sürdürdüklerini belirterek: “Zorkun bizim kara sevdamızdır. Yılın 365 günü Zorkun’a gitmek isteyen vatandaşlarımızın emrindeyiz” dedi.

ZORKUN YAYLASI

Osmaniye’nin güneydoğusunda olup toplam 26 km ve 2 şeritli 2008 yılında biten asfalt yolla ulaşılır. Yolun l2. km’ sinde bulunan Ürün yaylasının ulaşımı kolaydır. Sayfiye yeri olarak da kullanılan Olukbaşı yaylasından Osmaniye’yi seyretmek mümkündür. 16. km’de bulunan Olukbaşı yaylası, çok şirin, çam ağaçları arasında, alt kat beton üst kat ahşap yayla evleri ile kurulmuştur. Zorkun yaylası ise çok geniş bir tabana yayılmıştır. Çam ağaçları içerisine kurulmuş olan yaylada, yarı ahşap yayla evlerinin yanında çok değişik mimari tarzda yapılmış villalar ve diğer evlere rastlamak mümkündür. Halkın yoğun olarak rağbet ettiği yaylada; bakkallar, kır kahve ve lokantaları, kasap, manav, fırın, internet cafeler,eczaneler bulunmakta olup, yaz aylarında seyyar Sağlık Ocağı görev yapmaktadır.

EN BÜYÜK EKSİKLİK OTEL

Ne yazık ki yaylanın turistler açısından can alıcı eksiği oteldir, ki Zorkun’a en yakın otel 15 dk. mesafedeki daha küçük bir yayla olan Karıncalı Yaylası’nda düşük kapasiteli olsa da mevcuttur. Yayla mevsiminde, Zorkun ve yakın yaylalarla birlikte bölgenin nüfusu 200.000 civarında olmaktadır. Osmaniye merkezi ile Zorkun yaylası arasında minibüs ve taksiler yolcu taşımacılığı yapmaktadır.

Zorkun Yaylası’nın geleneksel yemeği Zorkun Tavası’dır. Bu yemek domatesi bol, kuşbaşı etle, sarımsak ve soğanla yapılan ve fırında odun ateşi ile pişen bir yemektir. Yemek fırına verilmeden önce üstüne kuyruk yağı parçaları atılır. 45 dakika kadar fırında kalan Zorkun tavası, Zorkun’un taş fırınlarında pişirilen pidelerle birlikte yenir. Yaylaya sadece tava yemek için gelen misafirler bulunmaktadır.

Şenlik Tepesi’nde (Kadirli Tepesi) uzaktan görünen Osmaniye ışıkları eşliğinde Çay içilebilir. Karanlıkdere’ye, Keldaz’a Mitisin’e, Üçkoz yaylasına, Karıncalı yaylasına Fenk yaylasına, Bağrıaçık yaylasına, Küllü köyüne gidilebilir. Küllü Küşne’de alabalık tesislerinde alabalık yenilebilir. Civar yaylalarda satılan tamamen organik meyve sebzeler ve ürünler satın alınabilir. Fenk yaylası’nın ilerisinde bulunan, pek kimsenin bilmediği, dağlardan çağlayarak gelen güzel ırmak görülebilir.

BİLİMSEL OLARAK YAYLANIN FAYDALARI

KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, yaylanın insan sağlığına olan faydalarını şöyle açıkladı:

Türklerin göçebe kültürünün bir parçası olan yaylalar, şehrin kirli havası ve stresli yaşantısından uzaklaşmak isteyenlere tertemiz hava soluma imkanı sunuyor.
Orta Asya’da Türkler’in hayvanlarına otlak bulmak için yazın yaylalara göç etme geleneği, halen başta Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Akdeniz olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülüyor. Bu geleneğe son yıllarda tatil için şehrin stresli yaşantısı ve kirli havasından uzaklaşıp doğayla baş başa tatil yapmak isteyenler de eklendi.
Dağların zirveleri ve tepelerin arasına öbeklenen bulutların üzerinde bir yaşam sunan yaylalar, ziyaretçilerine yaban hayvanlarını görme, rengarenk kelebekler ve böcekler arasında doğayla baş başa vakit geçirme imkanı sunuyor.
Şehrin gürültüsü ve hava kirliliğinden uzak bir ortamda, tertemiz bir havada kısa da olsa sağlıklı yaşama imkanı bulan tatilciler, yaylalarda çevresi ormanlarla kaplı dere kenarlarında, otlaklarda ya da zaman zaman vadilerde adeta bir deniz görüntüsü oluşturan bulutları izleyerek mangal keyfi yapabiliyor.
Dağların eteklerindeki ”göze” tabir edilen su kaynaklarından çıkan buz gibi sular ile doğal maden sularından bardak kullanmadan içme imkanı da sunan yaylalar, yazın ve sonbaharın yaklaştığı şu günlerde bu imkanlardan yararlanmak isteyen turistler ile doğa meraklılarının uğrak yerleri arasında bulunuyor.

Hasan KILIÇ